Hile - Anton Çehov
Eskiden, İngiltere’de ölüm cezasına mahkûm edilen
suçluların, kendilerini anatomicilere ve fizyologlara kadavra olarak satma
hakları varmış. Bu şekilde elde edilen parayı kimi içkiye yatırır kimi de
ailesine bırakırmış. Bu mahkûmlardan korkunç bir cinayetten ceza alan biri, bir
tıp doktoruna haber göndermiş ve uzun ve bıktırıcı bir pazarlığın ardından,
kendisini iki Gineye satmış. Ama doktordan parayı alır almaz, birden
kahkahalarla gülmeye başlamış.
- Niye gülüyorsunuz?, -diye somuş doktor şaşkınlıkla.
- Siz beni asılacak bir adam olarak satın aldınız -demiş
suçlu gülerek- ama ben sizi kandırdım! Beni yakarak öldürecekler! Ha, ha, ha!
Katil Sayfa – Julio Cortázar
İskoçya’nın bir yerinde, içinden rastgele bir sayfası boş
olan kitaplar satılıyor. Eğer bir okur, saat öğleden sonra üçü vurduğunda bu
sayfaya gelirse, ölüyor.
Yola Düşmek – Franz Kafka
Derhal ahırdan atımı getirmelerini emrettim. Uşak emirlerimi
anlamadı. Bu yüzden ahıra ben kendim gittim, eyeri atın üzerine attım ve
bağladım. Uzaktan bir trompet sesi duyuluyordu, uşağa bu sesin ne manaya
geldiğini sordum. Uşak hiçbir şey bilmiyordu, zaten hiçbir şey de duymuyordu.
Tam bahçe kapısında yolumu kesti ve:
- Nereye gidiyorsunuz patron?, diye sordu.
- Bilmiyorum, -dedim- yalnızca buradan dışarı çıkmak
istiyorum, yalnızca buradan dışarıya. Yeter ki, buradan dışarı olsun, amacıma
ulaşmamın tek yolu bu.
- Yani amacınızın ne olduğunu biliyor musunuz?, diye sordu.
- Evet, -diye yanıtladım- az önce söyledim ya. Buradan
dışarı çıkmak, amacım bu.